“Çınarların Gölgesi” projesinin dördüncü programı 20 Aralık 2023 Çarşamba günü saat 13:30 da talebelerimizin yoğun katılımı ile fakültemiz Arap dili ve belağatı bölümü hocalarından Öğr. Gör. İbrahim Kılıçer’in “Arapça öğrenmek üzerine” konulu konferansıyla icra edildi. Sunuculuğunu talebemiz Murat Mert Güran'ın yaptığı İbrahim Kılıçer hocamız öğrencilerin Arapça alanındaki ihtiyaçlarına değinerek şu bilgileri verdi: “arapça öğrenmenin ilk şartı sevmektir. Arapça öğrenmeyi seven ve bu dile istekli olan kişi öncelikle bu dili niçin öğrenmek istediğini belirleme belirlemelidir. Dini ve ilmi alanlarda araştırmak mı? Güncel yayın okuyup anlamak mı? Turistik gezilerde konuşmak mı? Bu aşamadan sonra çalışmak her ne kadar birbirine benzese de dil farklılık gösterecektir. Her geçen gün değişen ve özünde değişken bir yapıya sahip olan dilin karşısında her gün kendini yenileyen ve yeni kelime öğrenmek isteyen bir talip olmalıyız. İstekli öğrenci olmalıyız. Dil öğrenme, cesaret ve becerisidir. Dil öğreniminde kulak her zaman gözden önce gelecektir. Okuma yazmayı bilmeyen bir çocuk dili nasıl öğrenir? Dil cümlelerle öğrenilir. Cümleler de kelimelerin değiştirilmesi ile öğrenilir ama bizler kelimeden cümleye kısaca parçadan bütüne ulaşmaya çalışıyoruz. Bu alanda tabii ki bizlerin de sorumlulukları vardır. Öncelikle hoca dersi sevdirmelidir. Hoca branşını sevmelidir, alanın uzmanı olmalıdır. Öğrenci ile iletişimi çok iyi olmalıdır. Ders içi ve dışında öğrenci hocasına ulaşabilmelidir. Ayrıca bir Arapça hocası, Türk dili gramerini iyi bilmelidir. Pedagojik formasyonu almış olmalı ve öğrencilerin Arapça bilgisini karşılayabilmelidir. Öğrencinin de hocasına karşı sorumlulukları vardır. Öncelikle hocasına saygı duymalıdır. Hata yapmaktan korkmamalıdır. Motivasyonu güçlü olmalıdır. Öğrendiği kelimeleri, cümleleri ve kuralları belirli periyotlarda tekrar etmelidir. Arapça Türkçe lügat çalışma masasında eksik olmamalıdır. Bu süreçte karşılaşabileceğimiz sorunlar tabii ki vardır. Kelimeler unutabilir, dil nankördür, kimi zaman hiç ilerleyemeyeceğiz. Çok iyi bildiğimiz kuralları veya kelimeleri hatırlayamayacağız. Okuduğunuzu anlayacak. Bir belli bir süre sonra karşılaşabileceğimiz sürprizler olacak. Okuduğumuzu anlayacak, anladığımız yazacak sistematik olarak çalıştığımıza çok hızlı ilerlediğimizi göreceğiz ve konuşacağız. Konuştuğumuz dil bizimdir” diyen Kılınçer sonuç olarak ise: Dil bir cesaret ve doğuştan gelen bir yetidir. Zeka işi değildir. Dil öğreniminde ve öğretiminde hoca ve öğrencinin farklı sorumlulukları vardır. Dil öğrenirken Hata yapmaktan korkmayın. Diyerek talebelerimizin ufkunu açan bu kıymetli bilgileri verdi. 
Program sonunda yapılan çekilişte Fatma Nur Yalçın isimli talebemize Prof. Dr. Abdurrahman ÇETİN hocanın “Kur’an Okuma Esasları” isimli kitabı hediye edildi.