You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 102. Yılı, Eğitim Fakültesinde gerçekleştirilen etkinlikler ile kutlandı.

Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda 22 Nisan 2022 Cuma Günü düzenlenen programa, Rektör Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Güngör YILMAZ, Üniversitemiz Genel Sekreteri Sayın Prof. Dr. Uğur KÖLEMEN, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Mehmet GÜÇLÜ ve birçok öğretim üyesi katılım sağladı. Sayın Prof. Dr. Güngör YILMAZ günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarına minnetlerini ileterek çocuksuz bir geleceğin var olmadığının altını çizdi. Ardından, Eğitim Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Nezahat GÜÇLÜ konuşmasında bu önemli günün bütün dünya çocuklarına ait olduğunu belirtirken sözlerine şöyle devam etti:

“Dünyada kurtuluş mücadelesini yöneten, ülkesini bağımsızlığa kavuşturan, yeni bir Cumhuriyet’i kuran başka bir meclis yoktur. Bu nedenledir ki meclisimize gazilik unvanı verilmiştir.

Bugün bizler bu vatan topraklarında özgürce, güçlü bir devletin, çağdaş bir Cumhuriyet’in mensupları olarak yaşıyorsak bunu Gazi Meclisinde hayat bulan milli iradeye ve bu milli mücadeleyi yürüten kahramanlara borçluyuz. Hepimize düşen, onların canları pahasına kurtararak bizlere emanet ettiği vatanımızı, büyük önderin hepimize gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak olmalıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulduğu bu anlamlı gün, cesaret ve kahramanlıklarla dolu milli mücadele önderi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza armağan edilmiştir.”

Programın devamında, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hacı ÇOBAN, “Milli Egemenlik” başlıklı konuşmasında aşağıdaki hususlara değinmiştir:

“Sözlük anlamıyla Milli Egemenlik, devlet kuran, yöneten en üst gücün ifadesidir ve bu gücün Millete ait olmasıdır . Türkler egemenliği devleti oluşturan temel unsurlardan birisi olarak kabul etmişlerdir. Türklerde Hâkimiyet/egemenlik iç ve dış egemenlik olarak iki şekilde karşılık bulmuştur. 1-İç hâkimiyet; Devletin sahibi olduğu toprak parçası(vatan) üzerinde yaşayan vatandaşları üzerinde hukuki bakımdan emretme hak ve yetkisini kullanmasıdır. Bu yetkinin kullanılabilmesi için millet tarafından meşruiyetinin kabul edilmesi ve itaat edilmesi gerekir. Türklerde kabul edilen 2-Dış hâkimiyet ise; devletin İstiklalini ilan etmiş olması yani tam bağımsızlıktır. Türk milleti Dünyanın en eski milletleri arasında şerefli tarihi ile yer almıştır. Türk milleti istiklale her zaman değer vermiş adeta varlığının temeli olarak Hürriyet ve İstiklali temel şart olarak görmüşlerdir. Türkler egemenliklerini kullanabiliyorlarsa yani hürriyet ve İstiklale sahip iseler var olduklarını bunlar yoksa milletin ölmüş olduğunu kabul ediyorlardı.

…. İstiklal mücadelesinde hayatlarını feda etmekten çekinmeyen kahraman atalarımız Türk Milletine nesilden nesile aktarılan şerefli bir miras olarak bağımsızlık ve egemenlik aşkı bırakmışlardır.  Bu aşk yıllar boyunca devam etmiş Türk milleti birçok bağımsız devlet kurarak varlığını devam ettirmiştir. Bu düşüncenin en son tezahürü Kurtuluş Savaşı verirken parolamız olan “Ya İstiklal Ya Ölüm” cümlesiyle görülmüştür.

…. Türk milleti; Milli egemenlik ve milli hâkimiyet kavramlarını yönetim bakımından kendini idare edecek kurulu seçerek bizzat yönetimde söz sahibi olmak şekline benimsemiştir. Buda egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu demokratik rejimi ifade etmektedir.  Dış görünüş olarak ise Türk Milletinin Özgürlüğü, bağımsız yaşaması, Milletin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü ifade etmektedir.

…. Atatürk, giriştiği Milli mücadelenin başında dayanacağı fikirleri, çok iyi seçmişti. Samsun'a ayak basmasıyla başlayan yolculuğun daha ilk adımında 22 Mayıs 1919'da İstanbul'a sadaret makamına gönderdiği bir raporda aynen şöyle diyordu: "Millet yekvücut olup hâkimiyet (egemenlik) esasını Türklük duygusunu hedef ittihaz etmiştir" Bu tek cümlenin içine milli mücadelenin dayanacağı üç temel ilke sığdırılmıştır. a) Milletin dış düşmana karşı tek vücut halinde birleşmesi b) Millet egemenliği c) Türk milliyetçiliği.

…. Bu vesile ile bir kez daha Türk Milletinin 23 Nisan ULUSAL Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.”

Takiben Temel Eğitim Bölümü öğretim üyelerince tertip edilen öğrenci korosu “Oynaya Oynaya Gelin Çocuklar” şarkısını seslendirdi.

Konferans Salonunda yapılan konuşmaların ve dinletinin ardından, programa katılım sağlayan öğretim üyeleri ve üniversitemiz öğrencileri Eğitim Fakültesi Sergi Alanında düzenlenen “Çocuk Resimleri” konulu resim sergisine ilgi gösterdiler. Kutlama etkinlikleri, Eğitim Fakültesi önünde gerçekleştirilen oyunlar ile son buldu.