Fakültemiz Eğitim Bilimleri Bölümü tarafından Fakültemizde görev yapan öğretim elemanlarının mesleki gelişimine katkı sağlaması amacıyla düzenlenen Mesleki Gelişim Seminerleri, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezahat GÜÇLÜ'nün açılış konuşması ve Doç. Dr. Canan KOÇ'un 'Öğretme - Öğrenme Süreçlerinin Düzenlenmesinde Çağdaş Yaklaşımlar' isimli sunumu ile başlamıştır. Seminer programına Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezahat GÜÇLÜ, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Gürsel GÜLER ve Doç. Dr. Hacı ÇOBAN ile birlikte fakültemiz akademik personeli katılmıştır. 

Fakültemiz Dekanı Nezahat GÜÇLÜ konuşmasında aşağıdaki hususlara değinmiştir:

"Araştırma ve bilgi üretme işlevi olan üniversitelerde çeşitli etkinlikler düzenlenerek çalışanların bir araya gelmesi, etkileşimde bulunması, bilgilerini, araştırmalarını ve deneyimlerini birbiriyle paylaşması çok önemlidir ve gereklidir. Bugün bilgi toplumu, öğrenen örgüt, kolektif öğrenme ve kolektif zeka kavramları üzerinde durarak niçin bir araya gelip bilgi alışverişinde bulunmamız gerektiğinden bahsedeceğim.

Değerli arkadaşlar, bilgi sektörünün ve nitelikli bireylerin önemli hâle geldiği, eğitimde sürekliliğin ön plana alındığı; iletişim teknolojileri sistemlerinin devreye girdiği toplumu ekonomik, kültürel ve siyasal açılardan sanayi toplumundan daha ileri götürecek bir gelişim çağında yaşıyoruz. Bilgi toplumunda yaşıyoruz.

Bilgi toplumunu kendinden önceki yapılardan farklılaştıran en belirgin niteliği gerek fiziksel gerekse kültürel ortamlardaki değişim hızının hiç olmadığı kadar artmasıdır.

Varlıklarını devam ettirmek ve gelişmek isteyen birey ve kurumların günümüz dünyasında hızlı değişime ayak uydurmaktan başka çareleri yoktur. Bir diğer ifadeyle öğrenmeyi alışkanlık hâline getirmekten başka çaremiz yok.

Bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, bir örgütün entelektüel sermayesinin gelişimi olan örgütsel öğrenme ve bilgi yönetimine ilginin artmasına zemin hazırlamıştır. Örgütsel öğrenme, genel olarak örgütlerin sosyal, politik veya ekonomik koşullardaki değişime uyum göstermelerini sağlayan hayati bir süreçtir. Bir diğer ifadeyle, değişime uyum sağlama yeteneğidir. Öğrenen örgüt olmak, hiçbir zaman bitmeyen bir yolculukta olduğunu kabul etmektir. Öğrenme yeteneği, örgüt yöneticilerinin çalışanları etkileyerek yeni fikirlerin üretilmesini ve üretilen fikirlerin uygulanma kapasitesini ifade eder. sürekli öğrenme, diyalog ve araştırma, takım hâlinde öğrenme, paylaşımcı sistemler, güçlendirilmiş çalışanlar, sistemler arası bağlantı ve destekleyici liderlik  örgütleri öğrenen örgüte dönüştürecek eylemlerdir.

Örgütsel öğrenmenin sürekliliği bireysel öğrenmeyle beraber kolektif öğrenmeyi de gerekli kılmaktadır. Kolektif öğrenme, bireylerin fikirlerinin toplulukların kolektif hafızasında saklanabilmesi ve nesiller boyunca birikebilmesi için bilgiyi verimli bir şekilde paylaşma kabiliyetidir.  Kolektif öğrenme iş birliğini geliştirir. Belirli bir hedef sunulduğunda, bireylerin birbirleriyle tartışmalara girmeleri, hem içeriği anlamaları hem de birbirlerine olan saygılarını geliştirmelerine katkıda bulunur. Öz yönetim ve liderlik becerilerini geliştirir. Bireyler ortak bir hedefe ulaşmak için birlikte çalışmakla görevlendirildiklerinde, onlara üst düzey beceriler geliştirme fırsatı verilir. Çalışanların bilgi ve becerilerini artırır. Çalışanlar kolektif öğrenmeye katıldıklarında, geniş bir beceri ve bilgi yelpazesi geliştirirler. Sadece başkalarına öğretmek zorunda kalarak mevcut becerilerini güçlendirmekle kalmayacak, karşılığında diğer çalışanlardan yeni beceriler de öğreneceklerdir. Yeni beceriler öğrenme fırsatı verilen çalışanlar, işlerinden daha fazla doyum sağlama eğilimindedir ve başka fırsatlar arama olasılıkları daha düşüktür. Memnun çalışanlar daha üretkendir ve işleriyle meşguldür. Bu da artan verimlilik ve çıktı sağlar.

Kolektif öğrenmeyle beraber önemli hâle gelen diğer kavram da kolektif zekâdır. Kolektif öğrenmenin düzeyini yükseltmek ve niteliğini geliştirmek için kolektif zekâ kapasitesi geliştirilmelidir. Kolektif zekâ; örgütsel veya toplumsal sorunları çözmek amacıyla geniş bir grup bireyin bilgi, veri ve becerileri toplama ve paylaşma süreci olarak tanımlanmaktadır. Kolektif zekânın bir grup tarafından geliştirilmiş olan bir çeşit bilgelik olduğu da düşünülmektedir. Tüm çalışanların öğretmen ve öğrenci olduğu bir ortam, her bir kişinin kurumuna önemli ölçüde katkıda bulunmasını sağlayacaktır. Hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı değiliz"

Daha sonrasında, Sayın GÜÇLÜ; mesleki gelişim seminerlerimizin faydalı olması temennilerini ileterek, katkı sağlayan öğretim üyelerine teşekkürlerini belirtmiştir.

Yüzyüze gerçekleştirecek olan Mesleki Gelişim Seminerleri Programı aşağıdaki gibidir:

Eğitim Bilimleri Bölümü tarafından Fakültemizde görev yapan öğretim elemanlarının mesleki gelişimine katkı sağlaması amacıyla 07.02.2022-11.02.2022 tarihleri arasında düzenlenen Mesleki Gelişim Seminerlerinden fotoğraflar: