Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Karadağ, Yozgat Tv’de yayınlanan “Tefekkür Saati” programına konuk oldu. 
Öğr. Gör. Mehmet Fatih Kanoğlu moderatörlüğünde Ramazan ayı özelinde gerçekleştirilen programda Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Karadağ gelişen, değişen ve dönüşen üniversitemizdeki son gelişmeler ve yürütülen bilimsel çalışmalar hakkında soruları cevaplandırdı.
Rektörümüz konuşmasında: “Yozgat Bozok Üniversitesi bu şehrin lokomotifi. Yaklaşık 20 binin üzerinde öğrencisi var. Son bir yıl içerisinde de bine yakın uluslararası öğrencileriyle tam bir kültür elçiliği yapan, geleceğin meslek sahiplerini yetiştiren, geleceğin ülkesini imar edecek gençleri yetiştiren, kökleri yarım asra dayanan deneyimleri, hafızası olan, her alana hitap eden geniş yelpazedeki bölüm ve programları içinde barındıran, bölgesel kalkınma odaklı hedefleri olan girişimci odaklı bir ihtisas üniversitesi. Bilgiyi teknolojiye dönüştürerek sanayiciyle buluşturan bölgesinde güçlü ve marka üniversite olma yolunda hızla ilerliyoruz. Yozgat Bozok Üniversitesi ‘İnanmak başarmanın yarısıdır’ ilkesi ve ‘Kararlılıkla, Başarıya...’ mottosuyla azim ve karalılıkla girişimci üniversite misyonu ve hedefleri çerçevesinde iline, bulunduğu coğrafyaya ve ülkesine çok büyük katkılar sunmaktadır” dedi.
Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Karadağ, endüstriyel kenevir alanında ihtisaslaşan üniversitemizin keneviri ekonomiye kazandırılması ve Yozgat’ın endüstriyel kenevirde ana üs olması noktasında kısa orta ve uzun vadede planlanan çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Rektörümüz, Ramazan ayı dolayısıyla Oruç ve Otofaji'nin ilişkisine değinerek şunları söyledi:  "İnsan, kabiliyetleri, yetenekleri, kapasitesi, donanımı, yapabildikleri ve yapamadıkları ile muhteşem bir yapıya sahiptir. Ona yüklenen fiziksel özellikler, biyolojik hassalar yerli yerince kullanılmadığı ya da işlevselliğini yitirdiği vakit, çalışan mekanizma vasfını yitirir ve arızalar ortaya çıkmaya başlar. Sağlıklı bir bedenin oluşması için sağlıklı beslenme ve bedenin otokontrol mekanizması dışında yüklemeye tabi tutulmaması gerekmektedir. Bu manada dini bir kavram olarak “Oruç” ile bilimsel bir kavram olarak “Otofaji”nin burada kastedileni anlama noktasında benzerlikleri içinde barındırdığı görülmektedir. 

2016 yılı Nobel Tıp Ödülü “Otofaji” çalışmaları sebebiyle Yoshinori Ohsumi’ye verilmişti. Japon bilim adamı Ohsumi, hücresel bileşenleri ayrıştıran ve geri dönüştüren temel süreç olan otofajinin mekanizmalarını keşfetti ve açıkladı. Otofaji veya otofagositoz, hücrenin yaşlanmış ve bozulmuş yapılarının, hücrenin kendi lizozomu tarafından sindirilmesini ifade etmektedir. Yani otofaji, vücudun kendi temizliğini yapması demek. Bu noktada dini bir kavram olan “oruç”, bilimsel bir kavram olan “otofaji” ile başka bir anlam ve boyut kazanmaktadır. Oruç, dini terminolojide “tayin edilmiş belli bir süre içinde yemeden ve içmeden kesilme”yi ifade ederken, kelime anlamı “kendi kendini yeme” olarak ifade edilen “Otofaji”de ise vücudun kendi kendisini temizlemesi için eğitilmesini ifade etmektedir."

Ramazan ayının bereket ayı olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Karadağ: “Ramazan; insan olmanın şuurunu, kul olmayı, tefekkür etmeyi bizlere yeniden hatırlatıyor. Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı şerifin, ülkemiz, İslam alemi ve insanlık için hayır, huzur ve sağlık getirmesini diliyorum” dedi.