Üniversitemiz Medya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “15 Temmuz Türkiye Geçilmez” temalı belgesel çekimi kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde röportaj gerçekleştirdi. Medya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Müşfik Akarcan moderatörlüğünde yapılan röportajda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay, öncesi ve sonrası ile 15 Temmuz’a dair yaşananları ve görüşlerini aktardı.

Bir milletin kendi kaderini kendisi tayin etmediği ve bununla ilgili de bedeli her ne ise sonuna kadar “ben bu bedeli de öderim” diyebilecek şekilde kararlı bir duruş sergilemediği sürece, o milletin geleceğe dair hayallerinin, beklentilerinin olmasının çok zor olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay, konuşmasında şunları söyledi: “Türk milleti o gün şunu söyledi: Ben esarete gelemem. Ben ayaklarına pranga vurulmasına gelemem. Ben hakkım olanı başkalarının teslim etmesini bekleyemem. Hakkım olanı kendim alırım. Esarete ve prangalara da dur derim. Bizdeki bu ruh, bu dayanışma, bu birlik beraberlik devam ettiği sürece, güvendiği bir liderinin etrafında kenetlenebildiği zaman oluşturduğu o gücü hiç kimsenin kırması mümkün değildir. 15 Temmuz bunun ifadesidir ve göstergesidir.”

15 Temmuz sonrası 5 yıllık süreçte bir temizlik süreci yaşandığını ifade eden Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, merkezde ve yerelde bir temizlik süreci yaşanmıştır ve devam ediyor. Bu temizlik sürecinin sonucunda son 5 yıl içerisinde çok ciddi kazanımlarımızın olduğunu görürsünüz. Bu kazanımlar büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı sistemiyle de alakalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ilk defa, millet kendi iradesiyle yönetimi ben değiştirmek istiyorsam onu da ben yaparım, kendi irademle yaparım. Bir vesayetin bana dayatmasıyla değil, demiştir. Darbe girişimleri ile şununla bununla başka birlerinin burada piyonları kullanarak bana dayatacağı sistemlerle değil. Kendi sistemimi de ben belirlerim. Millet yerli ve milli bir duruş sergiledi. Lideriyle birlikte devletin ve devletin kurumlarında yine hain Fetö terör örgütüne karşı dimdik duran yapılarla birlikte bir ve beraber dayanışma içerisinde oldu. Bu birlik, beraberliğimiz ve dayanışmamız devam ettiği sürece Türkiye’nin önünde hiç kimse durmaz. Benim buradan vermek istediğim en büyük mesaj budur. Birliğimizi, beraberliğimizi dayanışmamızı sımsıkı tutalım ve ne olursa olsun, kim ne yapmak isterse istesin Türkiye’nin önünde hiç kimse duramaz. O zaman biz daha çok güçlü bir şekilde inanarak, yolumuza devam ederiz. Dolayısıyla durmak yok yola devam. Bu vesile ile 15 Temmuz hain darbe saldırısında bu hayâsız akını durduran şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum."